Benim Erasmus Hikayem
1-Kendini tanıtır mısın?
Ben Şeyma Ülger. Doğum yerim Aksaray. Üniversite eğitimim için İstanbul’a geldim ve hala İstanbul’da yaşıyorum. Şu an İbn Haldun Üniversitesi’nde doktora eğitimi alıyorum.
2-Hangi bölümde okuyorsun/ okudun? İlgi alanların nedir?
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin İngilizce İlahiyat bölümünden mezun oldum. Lisans eğitimim sırasında İngiltere ve Ürdün’de dil kurslarına katıldım. Bunlara ek olarak 2015-16 yıllarında “Mevlana Değişim Programı” aracılığıyla Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nde (IIUM)[1] iki eğitim-öğretim dönemini tamamladım. Herkese bir gün bu güzel ülkeyi ve üniversiteyi de keşfetmelerini tavsiye ederim.
Yüksek lisansımı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku alanında tamamladım. Şu an İbn Haldun Üniversitesi’nde İslami İlimler Fakültesinde İslam Hukuku alanında doktora eğitimime devam etmekteyim. “Erasmus Değişim Programı”na İstanbul Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimimi devam ederken 2019-20 bahar dönemi için kabul aldım ve Eberhard Karls Universität Tübingen’e misafir öğrenci olarak gittim.
3-Erasmus’a nasıl karar verdin?
Lisans eğitimim sırasında da değişim programı aracılığıyla yurt dışındaki eğitim ve hayat koşullarına dair birçok deneyim kazandım. Farklı ülke ve kültürlerde edinilen bu tecrübeleri çok önemsiyorum. Bu sebeple yüksek lisans eğitimim sırasında da bu tür bir deneyim için Erasmus’a başvurmaya karar verdim.
4-Erasmus için sınava nasıl hazırlandın?
İngilizce sınavına hazırlandım. Zaten lisans eğitimimi İngilizce dilinde tamamladığım için beni zorlayan bir sınav olmadı.
5-Hangi ülkeye/şehre gittin? Bulunduğun yer hakkında bize bilgi verir misin? Ne kadar kaldın?
Almanya’nın Tübingen şehrine gittim ve orada beş ay yaşadım. Tübingen, tek kelime ile şirin bir öğrenci kenti. Doğa ile iç içe yaşantısı ve farklı kültürden birçok kişiyi içerisinde barındırması şehre ayrı bir güzellik katıyor. Ben Tübingen’in Derendingen bölgesinde kaldım. Derendingen’de kaldığım evin Tübingen’in şehir merkezine yarım saatlik yürüme mesafesi vardı.
6-Gideceğin ülkeyi/şehri/okulu belirlerken nelere dikkat ettin?
Almanya’yı gitmeyi istedim. Bunun farklı sebepleri var. İlki tercih listesindeki ülkeler arasında kendimi en çok geliştirebileceğim yerin Almanya olduğunu düşündüm. Okul konusunda da kısa bir araştırma yapmıştım. Üniversite bünyesinde “Center for Islamic Theology” (Zentrum für Islamische Theologie/ZITh) ve uzmanlaşmak istediğim bir alan olan tıp etiğine dair çalışmalar yapan International Center for Ethics in the Sciences and Humanities (IZEW) mevcut olduğu için Tübingen’i tercih ettim. Ayrıca İngilizce ders seçeneği konusunda Tübingen Üniversitesi’ni daha başarılı bulduğumu belirtmeliyim.
7-Gitmeden önce ne tür evraklar hazırlaman gerekti? Gideceğin okul ile nasıl iletişim kurdun? Kalacak yeri nasıl ayarladın?
Almanya’ya gitmeden önce birçok belgenin hazırlanması gerekiyor. Bu belgeler hem üniversite kaydı için hem de vize alabilmek için oldukça elzemdir. Benim ilk yaptığım işlem gideceğim fakültede bana tezim ile alakalı danışmanlık yapacak bir hoca ile görüşebilmekti. Bu sebeple çalışmak istediğim bir hocaya konuyla ilgili mail attım ve kendisi de kabul edip bana onay maili gönderdi. Hocanın onayını aldığıma dair Tübingen Erasmus Koordinatörlüğü’ne mail gönderdim ve daha sonra ise “Learning Agreement” belgesi hazırladım. Ben tez sürecinde oraya gideceğim için ders adlarının olduğu kısma tezimin ismini ve dönemlik karşılığı olan “30 ECTS” yi yazarak Learning Agreement belgesini hazırladım. Bu belgenin orijinal bir nüshasını Tübingen’den talep edildiği doğrultuda posta ile Tübingen Erasmus Koordinatörlüğü’ne gönderdim. Yaklaşık üç hafta sonra posta, koordinatörlüğe ulaştıktan sonra ancak resmi işlemler başlatılıyor.
Evraklar konusunda iki üniversitenin de Erasmus koordinatörleri gerekli yönlendirmeleri yapıyorlar. Gideceğim üniversitenin Erasmus koordinatörü ile sürekli irtibat halindeydim. Buna ilaveten vize işlemleri için Almanya Büyükelçiliğinin resmi web sayfasında[2] Erasmus öğrencileri için gerekli evraklar belirtiliyor. Bu talepler doğrultusunda vize için gerekli işlemlerin yapılması gerekiyor. Çok ciddi bir sorun olmadıkça Erasmus vizesi almak zor değildir. Vize süreci her ne kadar stresli bir süreç de olsa vizenin reddi pek söz konusu olan bir durum değil. Konsolosluktaki randevu sonucu belgeler teslim edildikten ve vize süreci başladıktan sonra benim vizem 3 gün içinde elime ulaşmıştı. Öğrencilerin her ihtimale karşı uçak biletlerini vize kendilerine ulaşmadan almamalarını tavsiye ederim. Vizenin kendilerine ulaşmasını beklemek en makul olanıdır.
Kalacak yer konusunda Tübingen Üniversitesi, özellikle Erasmus öğrencileri için üniversite yurtlarında kalma imkanı sunuyor. Fakat yurtlarda yer imkanları kısıtlı olduğu için yurtta yer bulmak oldukça zor. Yurtlarda kalmak isteyip istemediğimize dair bir mail geliyor. Bu mailde yurtta kalmak istediğimize dair talep bildirildiği takdirde yurtlara başvuru[3] yapan öğrenci bekleme listesine alınıyor. Öğrenci, bekleme listesinde sıra kendisine geldiği takdirde kabul alıyor. Ben kabul almama rağmen hakkımdan vazgeçip Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) öğrenci evleri için başvuru yaptım ve DİTİB evlerinden birinde kaldım. Bu ikisinden ayrı olarak öğrenciler şahsi veya çok kişili apartmanlarda da kalabiliyor. Bunlar için online sitelerden[4] arama yapabilirler. Fakat boş ev bulmak oldukça zor ve kiralar çok yüksek olduğu için ben daha çok ilk iki seçeneği tavsiye ederim. Kalacak yer seçenekleri ve imkanları[5] ile ilgili Tübingen Erasmus koordinatörlüğü resmi işlemlerin en başında ilgili bilgilendirmeyi mail yoluyla öğrencilere yapacaktır zaten. Tübingen’de öğrenci yurt kiraları aylık olarak yaklaşık 250-400 Euro civarı olabilmektedir. Fakat bu, öğrencinin bulunduğu programa göre değişebiliyor. Doktora öğrencisi üniversite yurdundaki bir odaya aylık 350 Euro öderken lisans öğrencileri aynı odaya 250 veya o civarda bir meblağ ödeyebiliyor. Bir de fiyatlar kalacağı yurda ve odaya göre değişkenlik gösterebilir.
8-Gitmeden önce nasıl bir hazırlık yaptın? Erasmus’a giden öğrenciler yanına neler almalı, orada en çok ihtiyaç duyulan şeyler nedir?
Almanya’ya gitmeden önce özellikle mevsime göre gidecek kişilerin yanlarına kıyafet almaları gerekiyor. Ayrıca Almanya’nın Kuzey bölgeleri daha soğukken Güneye doğru daha ılık bir hava sizi bekliyor. Bu sebeple gitmeden önce o bölgenin hava durumu hakkında iyice bilgi sahibi olunmalı. Özellikle kışın gideceği zaman kışlık kıyafetleri ağırlık verilmeli onun haricinde rahat edilebilecek şekilde spor ayakkabısı gibi kıyafetler ve eşyalar unutulmamalıdır. Almanya’da çok fazla alışveriş merkezi ve Türk marketi olduğu için gidecek arkadaşlar istedikleri her şeyi orada rahatlıkla bulabilirler.
9-Gittiğin yerde ilk günün nasıl geçti?
Tübingen’de ilk günüm oraya gitmeden önce bir hocamın vasıtasıyla tanıştığım Tübingen Üniversitesi’nden bir arkadaşımla geçti. Kendisi beni ilk olarak küçük çaplı bir şehir gezintisine çıkardı. Ayrıca öğrencisi olduğum Center for Islamic Theology (ZITh)’yi ve özellikle gıda alışverişi yapabileceğim bazı yerleri gösterdi. İlk günüm çevreyi tanımayla geçti diyebilirim.
10-Aldığın eğitimden bahseder misin?
Ben, Tübingen Üniversitesi’ne pandemi döneminde gittim ve yüksek lisans tez döneminde idim. Yüksek lisans tezimi çalışmam benim tüm kredi ve ECTS ihtiyacımı karşıladığı için ders alma zorunluluğum yoktu ama ben kendimi geliştirmek adına 2 tane ders seçtim. Bu dersler pandemiden dolayı online ortamda gerçekleşti. Derslerden gayet memnundum ve hocalarımız ders boyu tartışma yaptırıyorlardı. Ben Almanca bilmediğim için dili İngilizce olan dersleri seçtim. Bu arada belirtmeliyim ki Almanya’daki her üniversitede Tübingen’deki kadar İngilizce ders seçeneği bulunamayabiliyor. Arkadaşların üniversite seçimi yapmadan üniversitelerin müfredatını incelemelerini tavsiye ederim. Benim aldığım derslerde Alman, Türk ve başka milletlerden arkadaşlar vardı. Bu da tartışma ortamını çeşitlendiren ve oldukça avantajlı bir durumdu.
11-Şehir içi ulaşım olanağı nasıldı? Otobüs veya metro kullanmak için biletini nasıl aldın?
Tübingen, çok küçük bir şehir. Şehir içerisinde metro veya tramvay hattı yoktu fakat oldukça gelişmiş otobüs ağları vardı. Okula kayıt olduktan sonra öğrenci olarak dönemlik (6 ay) ulaşım bileti (Semesterticket) satın alınabiliyor ve bu biletle şehir içinde tüm dönem boyunca hiçbir para ödemeden yolculuk yapılabiliyor. Benim gittiğim dönemde Semesterticket fiyatı 104,90€ idi. Onun haricinde bu dönemlik bileti satın almayıp tek seferlik otobüs bileti alacak kişilerin her bilet için 2.60 Euro ödemesi gerekir. Günlük boyu kullanılabilecek otobüs bileti için ise 4.60 Euro ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca belirtmeliyim ki akşam saat 7’den sonra, hafta sonları ve resmi tatillerde otobüsleri ücretsiz kullanabilirler. Tübingen içi ulaşım için gerekli bilgiler için buradaki adresiziyaret edilebilir. Almanya’da şehirler arası tren ağı çok gelişmiş olduğu için gitmek istenilen şehirlere rahatça yolculuk yapılabilir. Tren biletleri yakın yerlere her saat başı olabiliyorken uzak şehirlere günde bir kez olacak şekilde bulunabilir. Fakat tren biletleri özellikle uzak şehirler için biraz pahalı olabiliyor. Ben konforlu ve aynı zamanda hızlı olduğu için şehirler arası seyahat ederken tren yolculukları tercih ediyordum. Metro biletlerini online alabilirsiniz veya metro istasyonunda “Hauptbahnhof” denilen tren istasyonundaki biletmatiklerden alınabilir. Bilet alırken sadece İngilizce ve Almanca seçeneği yok, Türkçe dil seçeneği de var o açıdan Almanya’da bilet almak çok rahat ve kolaydır.
12-Okulun ilk gününde neler yaşadın? Uyum sağlayabildin mi? İlk haftan nasıl geçti?
Okulun ilk günlerinde pandemiden dolayı birçok yer kapalı olduğu için çok hissetmedim. İlk hafta başvuru sürecini tamamlamak ve evrak işleri ile geçti. Okula dönemlik ödemem gereken harcımı yatırdım ve aynı zamanda kendime telefon kartı ve banka hesabı açmam gerekiyordu. Tübingen’deki ilk haftam belge işleri ve oradaki bir arkadaşımla şehri keşif ile geçti.
13-Arkadaşların ile aran nasıldı? Başka hangi ülkelerden öğrenciler vardı?
Arkadaşlarımla aram çok çok iyiydi. Orada hala devam ettirdiğim ve ömür boyu da sürmesini istediğim çok güzel arkadaşlıklar kurdum. O süreçte tanıştığım arkadaşlarımla birlikte programlar yapıp çok güzel vakit geçirdik. Başka ülkelerden çok fazla arkadaşım yoktu. Çünkü pandemiden dolayı bazı Erasmus anlaşmaları iptal edilmişti. O sebeple genelde arkadaşlarımım çoğunluğu zaten hali hazırda orada öğrenci olan Japon, Türk ve Alman arkadaşlarımdı.
14-Okulun sosyal olanakları nasıldı?
Okulun sosyal olanakları gayet güzel oryantasyon programları düzenleniyor ama pandemi sebebiyle birçok program ertelenmiş veya iptal edilmişti o sebeple okulumuz sosyal olanaklarından çok yararlanamadım maalesef.
15-Gittiğin yerde ne kadar para harcadın? Bütçeni nasıl yönettin? Hibe aldın mı?
Ben hibe alarak gittim. Bütçemi not ederek kontrol ediyordum. Harcamalarımı ihtiyaçlarına göre düzenliyordum. Gidilen ülke veya şehirlerde ne kadar para harcanacağı tamamen kişinin kendisi ile alakalı bir durum. Market alışverişleri çok uygundu, onun haricinde özellikle Tübingen’de kıyafet alışverişi pahalı olabiliyor. Kıyafet, ayakkabı veya teknolojik alet almayı planlayan kişilerin Tübingen’den metro veya araba ile ulaşımı mümkün olan Reutlingen, Böblingen veya Stuttgart’a gidebilir. Bu yerlerde bulunan mağazalardan bütçelerine uygun alışveriş yapabilirler.
Ortalama olarak fiyat belirtmek gerekirse okul öğrenci yurtlarında kalan bir öğrenci -yukarıdaki yedinci sorudaki yurt fiyatları baz alınırsa- kira ve diğer temel giderler (yemek, otobüs bileti vs.) için aylık 500-600 Euro civarı para harcaması gerekebilir. Bu fiyat başka ihtiyaçlar eklendikçe (ör. dışarıda yemek, tren bileti) artabilir. Öğrencilerin sadece Erasmus bursu ile idare etmeleri zor olabildiğinden ek bir miktar daha yanlarına almalarında fayda var. Almanya’daki diğer şehirler ve market alışverişi fiyatları için dipnottaki ilgili web sayfalarından[6] detaylı bilgi edinilebilir. Bu bilgiler bütçe yönetimi için kanaatimce oldukça elzemdir.
16-Gittiğin yerde ne tür zorluklar yaşadın?
İlk haftalarda adaptasyon açısından bazı zorluklar yaşadım. Bunun en başında Almanya’daki eğitim sistemi ve bürokratik işler Türkiye’dekinden farklı ilerliyor. Sisteme ve yeni hayatıma adapte olmaya çalışmanın bir zorluğu vardı. Bir de kültürün kapalılığı ilk günler beni zorlayan şeylerden bir diğeriydi. Almanya kültürü Türk kültüründen her açıdan çok farklı. Bu kültürel farklılıklara alışmak biraz zaman gerektiriyor.
17-Keşke yapsaydım veya iyi ki yapmışım dediğin ne var?
Keşke yapmasam dediğim hiçbir şey yok fakat iyi ki yapmışım dediğim çok şey var. Bunlardan ilki pandemiden dolayı benim Almanya’ya ilk gittiğim zaman Türkiye’ye dönüşler çok fazlaydı ve çevremdeki insanlar da benim dönmemin daha iyi olacağını düşünüyordu. Fakat ben ailemin de desteğiyle evde tamamen yalnız başıma yaşayacak olsam da orada kalmayı tercih ettim ve bu kararımdan hiçbir zaman pişman olmadım.
18-Gitmeden önce yabancı dil seviyen nasıldı? Erasmus ’un yabancı diline katkısı oldu mu?
Gitmeden önce yabancı dil seviyem gayet iyi bir seviyede idi. O sebeple Almanya’da olmak beni biraz daha geliştirse de dil seviyemde çok fazla bir değişiklik olmadı. Fakat ben Almanya’dan döndükten sonra Almanca öğrenmek istedim. İbn Haldun Üniversitesinde de Almanca ders imkanları vardı. Doktora derslerim yanında her sabah Almanca dersler alarak Almanca öğrenmeye başladım ve şu an Almancamı daha da ilerletmek istiyorum. Almanca ilk başta gözümü korkutsa da öğrendikçe daha da zevkli hale gelmeye başladı benim için.
Erasmus programı ile kabul alan öğrencilerin halihazırda dil seviyeleri en az orta seviyede oluyor. Orta seviyede İngilizcesi olan öğrencinin günlük konuşmalara ve sosyal ortamlara aktif katılması durumunda özellikle zihnen yabancı dilde hızlı düşünme becerisinin ve dilinin akıcılığı gelişeceğini düşünüyorum. Yabancı dil ne kadar çok kullanılırsa o kadar gelişen bir şey. Dili kullanmaktan korkmamak gerekiyor. Bazı derslerde -benim de tecrübe ettiğim üzere- ilk başlarda konu ile ilgili terminoloji anlaşılmayabiliyor. Bu da gayet olağan bir surum. Çünkü zaten o konu ve içerikle ilk defa karşılaşıldığı için Türkçede dahi bazı terimlere hakim olunamayabiliyor. Umutsuzluğa kapılmadan o terimlere daha fazla ağırlık verilirse en kısa zamanda dersi kavrama ve aktif bir şekilde tartışmalara katılma hususunda daha çok başarı gösterilebileceğine inanıyorum.
19-Dersleri anlamada problem yaşadın mı?
Dersleri anlamada hiçbir sorunum olmadı. Yabancı olduğum terimler ve bazı anlamadığım yerlerde hocalarıma daha fazla izah etmesi için soruyordum. Hocalarımız gayet yardımcı oluyorlardı bize.
20-Bulunduğun yer dışında farklı yerleri gezme imkânın oldu mu? Nerelere gittin?
Almanya’ya gitmeden önce Avrupa ülkelerini gezmeye dair planlar yapmıştım. Fakat pandemi sebebiyle Avrupa içi seyahatler yasaklandı veya büyük oranda kısıtlandı. Bu sebepten Avrupa içi seyahatler yapamadım. Fakat Almanya içinde Stuttgart, Heidelberg farklı şehirlere gittim.
21-Unutamadığın bir anın var mı?
Posta kutuma sürekli mektup gelmesiydi. Türkiye’de bürokratik işlemlerde dijital süreç çok daha başarılı kullanılıyor. Maalesef Almanya’da hala birçok işlemi postaneler yoluyla yapıyorsunuz. Pandemiden sonra belki dijitalleşme sürecine daha hızlı girmiş olabilirler fakat benim orada olduğum sürede sistem bu açıdan biraz yavaş ilerliyordu. Banka hesabı için başvurdum ve randevu ile bankaya gidip hesabımı açtım. Hesabı açtıktan sonra kart, şifre ve başka evraklar için ayrı ayrı postalar alırsanız şaşırmamak lazım. Bu postaların gelmesi iki haftayı bulabiliyor. Banka işlemlerinin bu kadar yavaş olması unutamadığım şeylerden biridir.
Ayrıca komşu olduğumuz Alman yaşlı bir amca vardı. Ben bazen evin bahçesinde vakit geçirirken karşılaşıyorduk. Kendisi evinde yalnız yaşıyordu. Oldukça şirin bir amcaydı. Ben İngilizce o Almanca konuşarak ve ne dediğimizi anlamayarak bazen sadece gülerek kısa sohbetler ediyorduk birlikte. 😊
22-Geri dönüş sürecinde neler yaşadın?
Geri dönüş sürecimde Tübingen Üniversitesi’ndeki eğitim sürecini başarılı tamamladığı göstermek için Tübingen’deki danışmanımdan “Confirmation letter”, “Certificate of Attendance” ve üniversite ile iletişimimi kesmek adına bazı evraklar hazırlamam gerekiyordu. Bununla ilgili gerekli talimatları Erasmus koordinatörlüğü mail yoluyla yapıyor. Onları hazırlayıp üniversite kütüphanesi ve koordinatörlüğe ilettim. Bankadaki hesabımı da kapattım. Ayrıca Almanya’da her şehirde bulunan “Bürgerämter” adında belediye binası tarzı kurumlar var. Şehre ilk gittiğim günlerde ikamet kaydımı yaptırmam ve ayrıca Türkiye’ye dönmeden önce de şehirden ayrılacağıma dair formlar doldurmam gerekiyordu. Bu formları doldurup teslim ettim. Şehre ilk gidildiğinde üniversite başvurusunun tamamladıktan sonra Bürgerämter ofisinde kayıt yaptırılması oldukça önemli. Çünkü posta adresiniz direkt sisteme tanımlanıyor ve bundan sonra size gelecek her türlü evrak o adrese geliyor. Ayrıca banka hesabı açmak için de bu ofisten alınan kayıt belgesinin de ibraz edilmesi zorunludur.
Dönüş sürecinde gerekli evraklar konusunda İstanbul Üniversitesi Erasmus koordinatörlüğü ile de irtibat halinde olmak gerekiyor. Ben, “Confirmation Letter” aldıktan sonra taratıp buradaki koordinatörlüğe de mail olarak göndermiştim. Çünkü bu gibi resmi evraklarda her zaman teyit almak bana göre oldukça önemli. İstanbul Üniversitesi’ndeki koordinatörüm belgeye bana ait bazı bilgilerin de eklenmesi gerektiği belirttikten sonra oradaki koordinatörüme yeni bir belge için talepte bulundum. Bu doğrultuda bana yeni bir belge hazırlandı ve teslim edildi. Dönüşte Confirmation Letter ile birlikte koordinatörlüğün istediği tüm belgeleri kendilerine ulaştırdım.
Şunu da belirtmeliyim lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin işlemleri ve hazırlamaları gereken belgeler bazen farklılık gösterebiliyor. Erasmus Programına başvururken ve gerekli belgeleri hazırlarken bunun farkına varmak gerekir.
23-Türkiye’ye geri döndüğünde neler hissettin? Ve geleceğe yönelik ne planlar yaptın?
Türkiye’ye ilk döndüğümde gerçekten heyecanlıydım. Çünkü Türk kültürünü ve buradaki çevremi çok özlemiştim. Fakat Almanya’da biraz yaşadıktan sonra Türkiye’ye adapte olmam ilk başta benim için biraz zor olmuştu. Özellikle İstanbul’un kaotik ve yer yer düzensiz yapısı ilk günler beni biraz zorlamıştı. Bununla beraber Türk kültüründeki samimiyet ve güler yüzlülüğün de daha çok farkına varmış ve kıymetini idrak etmiştim. Almanya’dan döndükten iki gün sonra İstanbul’dan Bilecik’e yolculuk yapmam gerekiyordu. Bilecik otogarda beklerken taksi şoförlüğü yapan bir amca ile yaptığımız sohbeti hala hatırlıyorum. Hiç tanımadığım bir insanla muhabbete dalmayı ve ayaküstü sohbet etmeyi çok özlediğimi fark etmiştim. Ayrılırken kendisine sohbeti için teşekkür etmiştim. Bazen bizim için günlük hatta çok sıradan olan şeylere bir de dış gözle bakınca değerini ve güzelliğini daha iyi anlayabiliyoruz.
Geleceğe yönelik planlar hususunda ise Almanya’da iken şu an devam ettiğim doktora eğitimimin mülakatlarına online katılmıştım. Türkiye’ye döndükten iki gün sonra mülakatta başarılı olduğuma dair bir mail aldım. Üniversitede doktoraya başlamak için bazı evrakları hazırlamam gerekiyordu, onların hazırlığını yaptım. Ayrıca yüksek lisans tez savunmam için de danışmanım ile bir konuşma yaptık ve yakın bir zamanda yapılacak olan yüksek lisans savunması için hazırlıklara başladım.
24-Erasmus sana neler kazandırdı? Tekrar gitmek ister misin?
Erasmus ile kesinlikle başka bir ülkeye daha gitmek isterim. Fakat ülke olarak özellikle farklı yeri tercih etmek isterim. Erasmus ve daha önce yine bu tür programlar aracılığıyla katıldığım eğitim programları bana başka dünyaların ve kültürlerin kapılarını açtı. Hayata bakış açımı genişletti ve bana yeni ufuklar kazandırdı. Daha da önemlisi farklılıklara karşı daha saygılı bir insan yaptı beni. Ayrıca İngilizcenin önemini bir kez daha gösterdi. Bu tür keşifler için İngilizce gibi evrensel bir dili bilmenin ne kadarda avantajlı olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
25-Erasmus’a gidecek öğrencilere tavsiyelerin nedir?
Gidecek olan öğrencilere tavsiyem, başlarına gelecek durumlar ilk başta ne kadar zor ve olumsuz olursa olsun aslında yaşadıkları o durumun da çok kıymetli bir tecrübe olduğunun hep farkında olmalarıdır. İçinde bulundukları “o an” tekrar gelmeyecek. O sebeple gerek eğitim gerek sosyal aktivite açısından o zaman dilimini dolu geçirmeleri gerekir. Ayrıca gidilen ülkenin kültürü ilk başta çok farklı gelse de o kültüre her daim saygı gösterilmelidir. O kültürdeki bazı öğeleri sevmek ve onaylamak zorunda değiliz fakat saygı göstermek zorundayız. Unutmamalıyız ki her kültürden ve toplumdan öğreneceğimiz güzel şeyler var. Bunları fark edip kendimize katmalıyız. Ben Almanya’ya gitmeden önce de disiplinli çalışan bir kişiydim. Fakat Almanya bunu daha iyi boyuta taşıdı ve artık disiplini daha çok benimseyen bir çalışma anlayışım var.
Bunlara ilaveten şunu da ilave etmeliyim ki Erasmus süreçleri en fazla iki dönem uzatılabiliyor. Bu süreci çok derin ve yoğun bilgilenme süreci ve özellikle yabancı dil seviyesini çok ileri düzeylere taşıyacak bir dönem olarak görmemek gerek. Bu beklentileri normal düzeyde tutmak en iyisi olacaktır. Erasmus süreci kişiye bilgisini ve yabancı dilini korkmadan ve aktif bir şekilde kullanma becerisini kazandırıyor.
26-Sence Erasmus yapmak bir avantaj mı?
Erasmus yapmak büyük bir avantaj. Bence kesinlikle değerlendirilmesi gerekir. Hayatın henüz başındayken elde edilen bu tecrübeler ömür boyu kullanacağımız değerli bir hazineye dönüşebiliyor.
27-Erasmus hikâyen nasıl başladı nasıl bitti?
Erasmus hikayem daha çok yer keşfetme açısından birçok hayal ile başlamıştı fakat bunların bir kısmını gerçekleştiremedim. Bunun bir burukluğu olmakla birlikte içinde yetiştiğim kültürün güzelliklerini daha çok görmemi vesile olacak şekilde bitti diyebilirim.
28-Son söz ve kapanış mesajın varsa ekleyebilirsin.
Bizim dışımızda birçok dünya var. “O dünyalar”da dinlenilecek, keşfedilecek ve tecrübe edilecek birbirinden farklı çokça hikaye var. Keşfettikçe öğrenen bir varlık olan bizler bu fırsatlar önümüze çıktıkça değerlendirmeliyiz. Her ne kadar belge ve vize süreçleri yorucu olsa da geriye bakıldığında bu zorluğu değil de edindiği tecrübeleri hatırlıyor insan. Zorluklara ve korkularımıza rağmen kazanacağımız birçok tecrübe için bu yola girilmeli ve keşfedilecek hikayelerin tadının çıkarılması gerekir. O yüzden herkesin bu gibi programlarla yurtdışına çıkıp orada bir süre yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Katılımcıların, ülkelerine döndükten sonra gittiği kişiden biraz daha farklı biri olarak döneceklerini gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
Umarım bu bilgiler ve tecrübe aktarımı gidecek arkadaşlar için faydalı olur.
Teşekkür ederim.
[1] IIUM hakkındaki gözlemlerim için ilgili arkadaşlar buradaki adrese bakabilir.
[2]Esasında belgelerin asıl yorucu olan kısmı vize işlemleri için gerekli olan belgeler. Konsolosluk sayfasında bu belgeler ayrıntılı bir şekilde belirtilmektedir.
[3] https://en.my-stuwe.de/housing/online-application/
[4] https://www.wg-gesucht.de/
[5] https://uni-tuebingen.de/en/international/welcome-center/guide-for-international-researchers/accommodation/