Koblenz
Merhaba ,
Hafta sonu gittiğimiz Koblenz şehrinden sizlere bahsetmek istiyorum. Şehrin bir bölümü Ren Nehri, bir bölümü de Moselle Nehri kıyısında bulunuyor ve konumu nedeniyle demir yolu ve nehir taşımacılığında hep önemli bir merkez olmuş. 2000 yıllık tarihi geçmişi olan Koblenz, biz duymasak da Almanya’da yerli turistlerin ve nehir turu yapan gemilerin mutlaka uğradığı popüler bir lokasyon.
Deutsches Eck , Moselle ve Ren Irmaklarının kesiştiği noktadır. Burada Alman Kralı I. Wilhelm'in at üzerinde bir heykeli yapılmıştır. Kralın ölümünden yaklaşık 9 yıl sonra inşa edilen heykel Almanların yakın tarihi açısından önemlidir. Siyasi bir sembol haline gelen heykel dikildiği 1897 yılından tam 48 yıl sonra 1945'te II. Dünya Savaşı günlerinde Amerikan top ateşleri sırasında ağır tahrip edilmiştir. Yine tam 48 yıl sonra 1993 yılında aynı silüet yeni bir heykel halinde yerine konulmuştur. Şehrin yakın tarihine damga vuran ve savaş yıllarından izler taşıyan mekan muhakkak ziyaret edilmelidir.
Moselle Vadisi ,Ren Nehri'nin 560 kilometrelik kollarından biri olan Moselle Nehri'nin Koblenz'de oluşturduğu doğa harikası bir vadidir. Bu vadi sayesinde bölgede güçlü bir turizm potansiyeli ırtaya çıkmıştır. Yalnızca Almanya'ya değil komşu ülke Lüksemburg'a da buradan önemli pay gitmektedir. Moselle Nehri boyunca bisiklet ve yürüyüş yolları, ormanlık alanlar, eski yapılar, restoran ve kafeler uzanmaktadır. Burada teleferiğe binerek harika doğa manzarasına tanık olmanın mutluluğunu yaşayabilirsiniz
Ehrenbreitstein Hisarı, Koblenz'e en hakim tepelerden birine konuşlandırılan ve savunma amacıyla 9 ve 10. yüzyıllar arasında inşa edilen kale adını üzerinde bulunduğu tepeden almaktadır. Tarih boyunca birçok savaşta etkin rol alan kale, 1800'lü yılların başında Fransızlar tarafından tahrip edilmiştir. Daha sonra 15-20 yıl içerisinde eski gücüne kavuşturulan kale, şehrin en tarihi yapılarından biri olarak önemlidir. Ayrıca Ehrenbreitstein Kalesi, 2002 yılından bu yana Orta Ren Vadisi'nin bi parçası olarak UNESCO Dünya Mirasları Listesi'nde yer almaktadır.
Schloss Stolzenfels (Stolzenfels Şatosu) , Neo-Gotik tarzdaki Schloss Stolzenfels (Stolzenfels Şatosu) şehir merkezine birkaç kilometre uzaklıkta yer alıyor. Şato 13. yüzyıla ait bir şatonun kalıntıları üzerine 1842 yılında yeniden inşa edilmiş.
Herz-Jesu Kirche (İsa’nın Kalbi Kilisesi) ,Mimar Ludwig Becker tarafından 1900 yılında tasarlanan Katolik kilise Herz-Jesu Kirche (İsa’nın Kalbi Kilisesi) 1903 yılında tamamlanmış. 1944’te hava saldırısında tamamen hasar gören kilise 1950-1953 yılları arasında aslına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş.
Koblenz gerçekten bir şato şehri. Mimarisiyle büyüleyen bu şehir gezilip görülmesi gereken yerlerden biri.
Görüşmek üzere