Neden Almanya?

Almanların diğer ülkelerden gelen öğrencilere karşı bakış açısından evvel Almanya’nın neden bu kadar tercih edildiğine değinmek istiyorum. Almanya, ABD ve Kanada’nın ardından uluslararası eğitim alanında en çok tercih edilen 3. ülke konumunda. Başlıca nedenlerden birisi eğitim ücretlerinin komşuları Fransa ve Hollanda’ya nazaran daha az olması. Hükümetin Almanya’da yüksek eğitime teşvikleri söz konusu olmakta. Kayıt yapan öğrencilerin %95’i bir eğitim ücreti ödemesi yapmıyor. 6 ayda bir olmak üzere 400-500 Euro’luk bir ödeme gerçekleştiriliyor. Bunlar öğrencilerin ücretsiz ulaşımını da kapsıyor. Almanya’da üniversite okuyan öğrencilerin %12’si uluslararası öğrenci konumunda yer alıyor. Tüm bunlar öğrencilerin Almanya’yı tercih etmesindeki başlıca sebeplerdendir. Aylık ortalama harcamalar 700 Euro’yu buluyor. Bu da öğrencilerin Fransa ve Hollanda’dan ziyade Almanya’yı tercih etmeleri için büyük bir etkendir. Örnek olarak; okuduğun zaman diliminde 120 gün tam zamanlı ya da 240 gün yarı zamanlı çalışma imkânınız da var. Minimum saatlik ücret 9 Euro iken ortalama 15-18 Euro arasında saatlik ücret de kazanabilirsiniz. Mezun olduktan sonra ise 18 ay boyunca çalışma vizesi ile haftalık 20 saat çalışma imkânı sağlanıyor. Uluslararası bir öğrenci ağına sahip Almanya’da birçok ülkeden farklı milletten, dinden insanlar geliyor.

 

Peki, Almanların diğer ülkelerden okumaya gelen insanlara bakış açısı nasıl?

Öncelikle Almanların insanlara yaklaşımımızı ülkemizle karşılaştırmamız lazım. Arkadaş olabilirsiniz, ama arkadaş olmanız sizleri bütünüyle içlerine almaları anlamına gelmeyecektir. Kendi tüketimleri için gereksiz hiçbir şey almazlar, özellikle de araba cenneti diye lanse edilmesine rağmen lüks otomobil merakları ve lüks yaşamla ilgileri yoktur. Oldukça mütevazı ve olması gerektiği kadar eşya hayatlarında yer aldığından dolayı genellikle Türkiye’den gelen insanlara ve Arap kökenli insanların lüks tüketim alışkanlıklarından biraz rahatsız olurlar. Bu rahatsızlıkları ise milletimizin maalesef ‘’onların ülkelerinde onlardan iyi yaşıyoruz’’ düşüncesiyle birleşince Almanların tutumu da bu davranışlarımıza göre şekilleniyor. Bizleri tarif ettiklerinde söyledikleri; Genç Türkler BMW kullanır. Grup halinde gezerler, düğünleri ve nargile içmeleri hafızalarda yer etmektedir.

Kendi kendimizi izole ettirdiğimizi, gettolaşmamız ve genellikle Türkiye’den gelen insanlarla aile kurulmak istenmesi, Almanlar tarafından Türklerin uyuma uzak kaldığını gösteren farklı sebeplerden. Uyum sorunu aşıldığı zaman bu sorunun da aşılacağını düşünüyorlar. Ama Avrupa’da yükselen aşırı sağcı yaklaşıma kendilerini yakın bulan Almanlar olsa da Türkler ve mülteciler için birçok mecrada savunucuları da görebilirsiniz. Birçok duvar yazılarında ‘’ Welcome Refugees’’ yazdıklarını görebilirsiniz. Benim ev arkadaşlarım ve onların Alman arkadaşları Türkler’in savunucularıydı. Muhteşem hoş görüleri ve bana karşı tutundukları tavır ise harikaydı. Belki yeşillerin oluşturduğu bir çoğunluk ama bana karşı hoşgörülü birçok Alman tanıdım. Öğrencilik zamanı eğlenmek için gitmeyi tercih edeceğiniz yerlerde ise bazı kapılardan geri dönme ihtimaliniz fazla. Bulgaristan’ın da AB’ye girmesiyle beraber oradan gelen de birçok öğrenci var. Belki de Doğu Avrupa ve ötesi diye bahsedersek asıl tepki Doğu Avrupa’dan ziyade Türkiye ve ötesi olabilir. Kültür sorunu olduğu aşikar ama bu kültür sorunun etkenlerinden biri de din farklılıklarının insanların yaşamlarının şekillenmesinde önemli bir ölçüte dönüşmesindedir.