Amsterdam Turu

Hollanda’yı hep merak etmişimdir. Almanya’ya gelmemin ardından da yaklaşık 3-4 saatte Amsterdam’a gitme fırsatımız olunca bir cumartesi günü 2-3 tren aktarması ile Amsterdam’a ulaştık. Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam Central Station’a vardığımızda şehrin güzel yapıları bizi cezbetti. Amsterdam, tüm şehri kapsayan kanallarla çok hoşumuza gitti. Herkes bisiklete biniyordu hatta yaya ve araç trafiğinden daha yoğun bir bisikletli trafiği vardı. Çiçekler, turistler, nehir ve güzelliklerle dolu Amsterdam sokaklarında gezimize başladık. Kanallarda meşhur fotoğraflarımızı çekildikten sonra Amsterdam’ın meşhur sokak yiyeceklerini tatmaya gittik. İlk olarak Van Steppel kurabiyesi yedik. Önünde 20-25 dakikalık sıra beklediğimiz bu leziz kurabiyeyi çok beğendik. Ardından Museum Corner’a gidip biraz dinlendik ve doğanın tadını çıkardık. Ardından Hollanda’nın ünlü marketlerinden biri olan Albert Heijn’e uğradık ve çok lezzetli Hollanda şekerlemeleri ve waffleları aldık. Amsterdam turumuza şehri turlarken denk geldiğimiz müzik festivalini izleyerek devam ettik. Çok ilginç bir müzik festivaliydi çünkü orkestra tamamen çocuklardan ve gençlerden oluşuyordu. Amsterdam halkı kanallara teknelerini getirip teknelerinden bu müzik festivalini izliyorlardı.

Bu güzel deneyimi de yaşadıktan sonra Amsterdam’ın en ünlü patatesçisinde parmesan peynirli ve trüf mayonezli çıtır patatesleri yedik. Bu lezzet şöleninin ardından Amsterdam sokaklarını keşfettik. Ardından akşamüstü saatlerinde Amsterdam Central Station’dan trene binip Wuppertal’e evimize geri döndük. Günübirlik bir tur olarak çok verimli ve eğlenceliydi. Herkese Amsterdam’ı tavsiye ederim. Almanya’ya çok yakın olması ve uygun fiyatlı olmasıyla vazgeçilemez bir seyahat rotası. Hollanda'nın gerek başkenti olmasıyla da Hollanda hakkında çok güzel bir deneyim oldu benim için.